Peyami Safa'nın otobiyografik özellikler taşıyan romanı "9. Hariciye Koğuşu", bacağındaki kemik hastalığı nedeniyle 9. Hariciye Koğuşu'nda tedavi gören genç bir hastanın iç dünyasını, umutlarını, acılarını ve çevresiyle olan ilişkilerini anlatır.
Roman, isimsiz kahramanın hastane ortamındaki yalnızlık ve çaresizlik duygularını derinlemesine işler. Kahraman, hastalığıyla mücadele ederken aynı zamanda aşk ve umut gibi duyguları da deneyimler. Nüzhet'e duyduğu platonik aşk, ona hayata tutunma gücü verirken, doktorlar ve ailesiyle olan ilişkileri de romanın önemli bir parçasını oluşturur.
Roman boyunca kahramanın psikolojik durumu ve iç çatışmaları ön plandadır. Hastalığın getirdiği acı, korku ve belirsizlik duyguları, kahramanın ruhsal dünyasını derinden etkiler. Roman, bu duyguların yanı sıra, ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiyi de sorgular.